Ekonomik sorunlar; ailevi sorunlar; sağlık sorunları derken, her akşam
haberlerde yüreğimizi hoplatan sorunlar acılar vb... Günümüzde hayatı sıkı
sıkı bağlanmak ve hayattan keyif almak, her geçen gün zorlaşıyor.
50 Yaşından Sonra Kullanması Yasak Sözler
50’den Sonra, Sağlıklı ve Mutlu Olmanın 11 Sırrı
Unutkanlığı giderecek 20 Kolay Egzersiz
Daha Sağlıklı ve Uzun Yaşamak İçin 11 Bilimsel Bilgi
Yaş Alırken Zinde ve Aktif Olmanın 8 Adımı
Kadınlar İçin Yaşlanmayı Yavaşlatan 16 Öneri
5 Egzersiz ve 10 Dakika ile Bir Ayda 8 İnanılmaz Sonuç!
Diz Ağrılarınız için Yapmanız ve Yapmamanız Gereken 4’er Şey
Baş Ağrısını Yok Eden Doğru Nefes Teknikleri
Yeşil Çay mı Siyah Çay mı?
Beynimize Zarar veren 13 Tehlikeli Alışkanlığımız
Hepimiz bazen kendimizi mutsuz ve isteksiz hissedebiliriz. Yaşam enerjimiz
düşebilir ve amaçsızlık içinde bulabiliriz kendimizi. Duygu terapisti
Özlem Hatipoğlu, böyle hissedenlere yol gösterici, güzel öneriler
sunuyor…
50 Yaşından Sonra Bırakmanız Gereken 10 Şey
“Mutsuzum, yaşam enerjimi kaybettim, hayatta hiçbir amacım yok, beni neyin
mutlu edeceğini bilmiyorum, yaşam için bir coşku duymuyorum, her şey
anlamsız geliyor.”
Bu cümleleri seanslarda sık sık duyarım. Eğer siz de bunlardan bir ya
da bir kaçını söylemeye başladıysanız çaresizlik ve kendine acıma duyguları
sizi esir almış ve ruhsal durumunuzla ilgilenmeniz gerekiyor demektir.
Çocukluk ve gençlik yıllarında hevesli ve coşkuluyuzdur ama sonra bazen bir
şeyler olur ve biz vazgeçeriz, kendimizi çaresiz hissederiz, ne yaparsak
yapalım hayat değişmeyecek diye düşünürüz.
Bazen geçmişe takılır kalırız; “Şu kişiyle evlenseydim böyle olmayacaktı, şu
okula gitseydim böyle olmayacaktı, üniversiteyi okusaydım böyle
olmayacaktı.” gibi şeyler geçer aklımızdan, ama artık her şey için çok geç
olduğunu düşünürüz.
Oysa yaşam coşkumuzu kaybetmemize neden olan ve bizi dibe çeken bozulmuş
olan ruh halimiz ve duygu durumumuzdur. Hiçbir zaman geç değildir ve eğer
istersek her şey değişebilir.
Belki birdenbire bütün hayatımız değişmez ama bir yerden başlamamız
gerekiyor, küçük bir adım bile atmadan yolun bitmesini bekleyemeyiz.
- Her şeyden önce mutsuzluğumuzun kaynağını bulmamız gerekiyor.
- Bu ruh halini ne zamandır yaşıyorsunuz?
- Kaç yıl önce böyle şeyler söylemeye başladınız?
- O zamanlar hayatınızda ne olmuştu?
- Belki çok sevdiğiniz birinin kaybı, belki zor geçen bir hastalık devresi, belki bir yakına bakmak mecburiyeti ya da o zaman doğru gibi göründüğü için evet dediğiniz ama sonra pişman olduğunuz bir seçim?
- Hayatınızı gözden geçirin ve ne zaman mutsuz olmaya başladığınızı bulun, gün yüzüne çıkarın ve üzerinde düşünün o zaman olup bitmiş olabilir ya da bugün hala seçiminizin sonucunu yaşıyor olabilirsiniz. Eğer olup bittiyse o zamanın duygusunu bugün taşımayı bırakın, eğer hala seçiminizin sonucunu yaşıyorsanız yeni bir seçim yapıp durumu değiştirebileceğinizin farkına varın.
- Yaşam enerjimiz geri gelsin istiyorsak önce ben istersem bir şeyler değişebilir diye düşünmeye başlamalıyız, hayatı suçlayarak ve yakınarak hiçbir şeyi değiştiremeyiz.
- Mutlu olmak istiyorsak mutsuzum diye şikayet etmeyi bırakıp bizi neyin mutlu ettiğini hatırlamalıyız. Bu ruh haline girmeden önce neyi yapmaktan keyif alırdım, ne bana coşku verirdi, neyi yaparken çok iyi hisseder, hatta kendimi bile unuturdum. Bunları hatırlayın ve yeniden yapmaya başlayın.
- Hayatın küçük seçimlerle hatta bazen küçük sözcüklerle bile değişebileceğini aklınızda bulundurun.
Biliyorum “Kolay değil!” diyorsunuz şimdi ama ben de kolay demedim, mümkün
dedim. Kendi mutluluğumuz için çaba harcamaya değmez mi?
Herkesin olumsuz duygu durumlarından kurtulması dileğiyle...
50 Yaşından Sonra Kullanması Yasak Sözler
50’den Sonra, Sağlıklı ve Mutlu Olmanın 11 Sırrı
Unutkanlığı giderecek 20 Kolay Egzersiz
Daha Sağlıklı ve Uzun Yaşamak İçin 11 Bilimsel Bilgi
Yaş Alırken Zinde ve Aktif Olmanın 8 Adımı
Kadınlar İçin Yaşlanmayı Yavaşlatan 16 Öneri
5 Egzersiz ve 10 Dakika ile Bir Ayda 8 İnanılmaz Sonuç!
Diz Ağrılarınız için Yapmanız ve Yapmamanız Gereken 4’er Şey
Baş Ağrısını Yok Eden Doğru Nefes Teknikleri
Yeşil Çay mı Siyah Çay mı?
Beynimize Zarar veren 13 Tehlikeli Alışkanlığımız