Evet, evden çıkmıyoruz. Bunun sorgusu suali artık yok maalesef... Zorunlu olmadıkça değil; "zorunlu" dediğimiz halleri bile artık yeniden tanımlıyoruz. Kendimize tekrar tekrar soruyoruz. Gerçekten "Zorunlu mu" diye...Ve evden çıkmadan nasıl çözebileceğimizi etraflıca araştırıyoruz.
İşte benim önlemlerim ve tavsiyelerim...
- Dış dünya ile ilişkinizi "hayati gerekliliği olan ürün ve malzemeleri elde etmek" ile sınırlayın. Çarşıya pazara gitmek için mümkün olduğu kadar evden çıkmayın. Telefonla ya da internet üzerinden sipariş verebileceğiniz ne varsa, o şekilde eve getirtmeye çalışın. Yumurta, süt, deterjanı bile... Şu an bu yazıyı okuyorsanız; mutlaka bir telefon veya tabletiniz ve de internet bağlantınız vardır...
- Kapınıza yakın bir yerde kendinize bir dezenfektan suyu hazırlayın. Benim önerim 2-3 litre suya karıştıracağınız deterjan ya da çamaşır suyu yeterli oluyormuş. Bunu günlük olarak yenileyin. Okuduğum tüm kaynaklar ve TC Sağlık Bakanı'nın beyanı bu şekilde...
- Siparişle gelen ürünleri eldivenle ve mümkünse maske ile karşılayın.
- Teslimat belgelerini imzalamak için kapıya yakın bir yerde kendi kaleminiz olsun, onunla imzalayın.
- Kredi kartı, banka kartı gibi kartlarınızı kullandıktan sonra dezenfektan suyunuzla veya kolonya ile silin.
- Size verilen paketleri kapıda karşılayıp, poşet, karton, mukavva gibi dış ambalajlarını çıkartıp kapı önünde bırakacağınız kapaklı bir çöp kabına koyun. Coronavirüs, en uzun süre naylon zeminlerde yaşıyormuş (12 saat), mukavva ve kartonda ise 4 saat sonra ölüyormuş.
- Yine kapımıza çok yakın bir yerde bulunan çamaşır suyu veya deterjanlı su ile gelen ürünlerin dış yüzeylerini silin. Makarna ambalajını bile silin bence. Çünkü market raflarında onlara kimin ne zaman dokunmuş olduğunu bilme şansımız yok.
- Kullanmış olduğunuz eldiven ve maskeyi de kapaklı çöp kabınıza atın.
- Satın aldığınız ürünlerinizi ambalajlarından çıkartarak, kendi düzeninize göre, kavanoz veya dolaplara yerleştirin.
- Herhangi bir sebeple dışarı çıkmak zorunda iseniz, kapıdan adım attığınız andan itibaren kendinizi denetleyin. Yanınıza mutlaka tek kullanımlık ve hemen atılacak miktarda yeterince mendil, küçük bir şişede kolonya ve mümkünse eldiven ve maske alın.
- Asansör düğmesinden, kapı kollarına, otobüs dolmuş tutacaklarına dokunduğunuz her şeye mendille veya eldivenle dokunun. Ya da sık sık elinizi kolonya ile dezenfekte edin. Ancak eldivenleri de en fazla yarım saatlik aralıklarla değiştirin. Çünkü uzun sürede etkili olmadığı gibi; tam tersi zararlı olabiliyormuş...
- Beslenme düzeninize her zamankinden daha fazla dikkat edin. Günlük protein, yağ, karbonhidrat dengenizi koruyacak şekilde beslenin. Bağışıklık sisteminin gücü öncelikle beslenmeden geçiyor buluyorsunuz...
- Bu yavaşlatılmış günlerde kilo almamak için yediklerinizin miktarını mutlaka dengeleyin. Çünkü alacağınız her kilo vücudunuzun direnme gücüne vurulmuş bir darbedir biliyorsunuz ki...
- Kendinize gününüzün 1-2 saatini kapsayacak şekilde mutlaka egzersiz programı hazırlayın. Daha önceden yaptığınız, doktorunuzun önerdiği, onayladığı ev egzersizleriniz varsa özenle devam edin. (Pek ev egzersizi yapmamışsanız bu konuda size önerilerim olacak, Videolar seçiyorum, paylaşacağım çok yakında...)
- Ruhunuza iyi gelecek, kafanızı dağıtacak, size sevinç ve sevgi verecek ne varsa onları yapın... İster telefonda saatlerce dedikodu yapın; ister felsefi kitaplar okuyun, ister sanat filmleri seyredeni, isterseniz örgü örün... Ama mutlaka keyif verecek bir şeyler yapın!
- Şimdilik bu kadar. Bu konuda her gün bir şeyler yazmaya, sizleri bilgilendirmeye ve keyiflendirmeye çalışacağım... Ne yapalım benim de en sevdiğim günlük aktivite bu: Sizlerle bir şeyleri paylaşmak.... :) :) :) Sağlıkla kalın...
BU YAZILARA DA GÖZ ATMALISINIZ! TIKLAYIN...
Stres ve Kaygıdan Kurtulmanın 14 Yolu
Beyin Sağlığı İçin Mutlaka Almanız Gereken 10 Vitamin
Beyin Sağlığı İçin Muhteşem 4 Egzersiz
