Öyle sanıyorum ki, karantina günleri en çok da, bizlerin
arasında yalnız yaşayan güz50k’lerimiz ve yaşları daha büyük yalnızlar için sıkıntı
haline gelmeye başladı. Boş boş oturup, uzaklara dalıp gitmek, ve giderek de bu
belirsizliğin, kaygı ve stresin içinde debelenip dururken ruh sağlığımıza zarar
vermek işten bile değil…
Amaaa… bizlerin böyle bir lüksü yok elbette… Bizler ne
şartlarda olursa olsun, kendi ayakları üzerinde duran, kendi göbeğini en iyi
kendi kesen bir kuşağın mensuplarıyız: be sonuna kadar da böyle olacak. Hatta
öyle olacak ki; biz kendimizden gençlere de örnek ve yol gösterici olmak
zorundayız. Gençlerin de başı sıkıntıda bu günlerdi, Bir de bunalıma girmiş bir
anne ya da aile büyüğü ile onlara fazladan bir yük olmaya da hakkımız yok; öyle
değil mi benim güçlü güz50k’lerim?
Bakalım bu konuyu aşabilmek için Dünya sağlık Örgütü bize neler tavsiye ediyor?
Örgütün internet sitesinde (who.int) önerilen temel 5 başlık
şöyle. Aslında bunlar bilmediğimiz şeyler değil. Lakin, tekrar altını çizmekte
ve hakta günlük olarak kendimize hatırlatmakta büyük fayda görüyorum… Buyurun
1- Koronavirüs (COVID-19) hakkındaki en son haberleri kontrol etmeye ara ver.
Kanal kanal gezip gün boyu aynı haberleri ve görüntüleri
tekrar tekrar izleyip ruhunu boğacağına, kendine gün içinde bir 30 dakika ayarı
ve sadece her zaman izlediğini, güvendiğin haber kanalı hangisi ise onu aç.
Eline telefon ya da tabletini aldığında ise, haber sitelerine gitme, sayfana
düşen haberleri bir parmak hareketiyle yukarıya at.
2- Tanıdık bir ses duymak için arkadaşlarını ve aileni ara.
Birlikte olmasan da yakın hissetmek için görüntülü arama yap. Sevdiğimiz aile
üyelerimiz ve dostlarımızla bağımız mesafeye bağlı değildir. Ayna tadı almasak
bile görüntülü görüşmeler, hasret gidermeye bire bir. Hem yüzlerini görünce
haklarındaki tüm endişelerimi unutuyorum ben örneğin… Onların sağlıklı olduğunu
bilmekten daha büyük servetimiz var mı?
3-Hedefler belirle ve günlük bir rutin planla.
Sabah saat
kaçta kalkacağını, ne yiyeceğini ve ne zaman uyuyacağını planla. Plan iyi bir
şeydir. İnsanı gün içinde aktif tutar. Belirlediğin hedeflere ulaşma çabası insanı
zinde tutar. Ve gün sonunda hedeflemiş şeyleri yaptığını bilmek ize iç huzuru
verir. İşte depresyondan bizi alıkoyacak önemli bir ilaçtır…
4- Rahatlamanın ve keyif alacağın sağlıklı aktiviteler yapmanın yollarını bul.
Herkes stres ve kaygı hissedebilir. İsterseniz halıda,
isterseniz matın üzerinde, isterseniz oturduğunuz koltukta, vücudunuzun izin
verdiği hareketleri yapmaktan vazgeçmeyin. Bence spor yapmanın en güzel yanı; vücudun
ve zihnin, toksinlerinden arınarak, tazelenmesi, temizlenmesi… Bu faydalı ve güzel şeyden zihninizi ve
vücudunuzu mahrum etmeyin derim…
5- Sağlıklı beslen.
Yemek yapmak bir keyiftir, çok güzel bir
aktivitedir. Ancak bu günlerde o becerimizi, sebze yemekleri üzerine
geliştirelim diyorum. Un torbalarını zor ulaşacağınız bir yere saklayın. Mümkün
olduğunca, Sebze ve et kombinasyonlarıyla, zeytinyağlı alternatifleriyle farklı
yemekler, tarifler deneyin. Pişman olmazsınız.
6- Ve mümkünse günde 6-8 saat uyu.
Bu konuda farklı nefes
teknikleri, egzersizleri deneyebilirsin. Ancak sağlıklı beslenme, kaygıdan
uzaklaşma ve egzersiz yapmak zaten seni güzel bir uykuya hazırlayabilecektir.
Eğer her şeye rağmen kaliteli uykuda zorlanıyorsan; birçok hastane telefondan
bu konularda hizmet veriyor. Çevir numaraları, destek istemekten çekinme…
KONU HAKKINDA BU YAZILARI DA MUTLAKA TIKLAYIN!
Uyku ile ilgili doğru sanılan 9 yanlış (Uykusuz gecelerin nedeni olabilir)
Yatağınızda Yapacağınız Bu 4 Yoga Duruşu İle Bebekler Gibi Uyuyun
