"Yeterli vaktim yok"
SORUN:
- Kendinizi sıklıkla yapmak istediklerinizi yapmıyor ve kendinize yeterli vakit ayıramadığınız için bunalmış, daralmış mı hissediyorsunuz?
- Hayatınızın bir sonraki için planlarınız var ve bunlara yeterli hazırlık yapamadığınızı mı hissediyorsunuz?
- Bir ömür boyu hayatınızı başkalarına göre programladınız ve 50'den sonra artık hayalinizdeki hayatı kazanmak mı istiyorsunuz?
ÇÖZÜM:
Kendinize değer vermeyi ve sevgi saygı göstermeyi hızla öğrenmelisiniz.
Bırakın “bencil oldu, çok değişti” desinler…
Çevrenizi olabildiğince basitleştirin. Kişi sayısını azaltın.
Bir kağıdı ikiye bölerek, bir tarafa geçtiğimiz 7 gün içinde başkaları
için neler yaptığınızı yazın.
Diğer tarafa ise kendiniz için yaptıklarınızı yazın. Ve başkasının
yazısı gibi birkaç kez okuyun.
Ve kendinize sorun: Burada denge var mı? Ve ben bu denge içinde huzurlu
ve mutlu muyum?
Yanıtınız “hayır” ise başkaları için yaptıklarınızdan en az önemli
olanların üzerini çizin.
Eşini kaybetmiş ya da boşanmış olan 50 yaş üzeri kadınlar kendilerini
daha fazla yaşlanmış hissediyorlar.
İyi haber şu ki, ilişki durumunuzun mutluluğunuzu etkilemesine izin
vermeniz gerekmiyor. Bir hayat ortağı bulmak isterseniz, hiçbir zaman çok
geç değildir. Size uygun birinin karşınıza çıkacağı umudunuzu asla
kaybetmeyin.
Eğer hayatınızın geri kalanını bekar geçirmek istiyorsanız, o zaman
daha sosyal bir yaşam için kendinizi yönlendirmelisiniz. Üye olacağınız
dernekler, siyasi parti, hobi ya da yardım birlikleri, sizi daha mutlu verimli
hissettirecektir.
"Arkadaşım yok"
SORUN:
Günümüz yaşam koşulları, sosyal medyada birçok arkadaş sunmakta iken,
gerçek hayatınızda kendinizi yalıtılmış ve yapayalnız hissetmenizi sağlıyor. 50’li
yaşlardan sonra çocuklar evden gitmiş, eşiniz kendine birçok uğraşı bulmuş
olabilir. Bu durumda yalnız kalmayı bir alışkanlık haline getirmek zorunda
değilsiniz.


ÇÖZÜM:
Kendi kafanıza uygun arkadaşlar bulmalısınız. Çevrenizde yoksa bile
burada 85 bin güz50k var. Kendi kentinizden ve kafanıza uygun arkadaşlar edinmeniz
için bulunmaz fırsat…
Tek yapacağınız, aktif takipçilerden kendi şehrinizde olanların
profillerine bakmak ve arkadaşlık daveti göndermektir. :) Bir süre yazışıp
birbirinizi tanıdıktan sonra, gerçek yaşamda buluşmalar ve güzel sohbetler
organize edebilirsiniz.
Birkaç keyif aldığınız ama yoğunluk nedeniyle görüşemediğiniz
arkadaşınız veya tanıdıklarınızla düzenli olarak öğle yemeği organize edin. Belki
de sizi daha sık görmek isteyen arkadaşlarınız var, ancak onlar kendi yaşamlarına
"yoğunluk" içinde tıkılıp kalmışlardır. Sizin gayretiniz bu
ilişkileri canlandıracaktır.
Hâlihazırda bir hobiniz varsa, benzer insanlarla pratik yapabileceğiniz
bir topluluk, dernek vs. bulmaya çalışın. Veya yeni bir şey
deneyin. Kendinizi dünyaya kazandırın ve katkıda bulunun. Bir süre
sonra aynı hobi ya da fikirde olan insanlarla iletişime geçeceksiniz ve belki
gerçek dostlukları orada bulacaksınız.
Ve Büyük Bir Hata: "Ben artık yaşlıyım"
SORUN:
Maalesef kültürümüz, gençliğe takıntılı ve belirli bir yaş üzerini
yaşamıyormuş gibi sayıyor.
50 den sonra evde oturan, hiçbir şeye karışmayan insanlar olmamız bize gizli
gizi işleniyor.
Ama hayır! Böyle bir şey yok!!!
Dünya üzerinde nefes alan her canlı, bu dünya ile iletişme geçmek, bir
şeyler almak ve vermek hakkına sahiptir…
Toplumu değiştiremeyiz, fakat kendimizi değiştirebiliriz. Sadece
bu damgalanmalar var diye, hayatımızı sınırlandırmamız gerekmiyor! Halter yapan
bir şampiyon olmak, ya da torunlarına odaklanmak isterseniz; seçim sizin…
ÇÖZÜM:
Bu yıl, bu ay, bu hafta ve bugün gerçekleştirmek istediğiniz şeylerin
bir listesini yapın.
Listenizi düzenli olarak gözden geçirin ve güncelleyin. Kişisel
hedeflerinizi gerçekleştirmek için asla yaşlanmadınız…