Kötümserliği Yenip, İyimser Bir Ruh Haline Sahip Olmanın 4 Yolu

İyimser olmanın elimizde olduğunu biliyor muydunuz? Kötümser ruh haline sahip olmak bizi mutsuz, huzursuz ve sağlıksız bir insan yapıyor. Neredeyse tüm hastalıkların temelinde negatif duygular yattığını artık hepimiz biliyoruz. Peki, kötümserliği yenip, iyimser bir ruh haline nasıl sahip olacağız? İşte üzerinde düşünmemiz gereken 4 temel madde….
Aslında bizi mutsuz eden olaylar ve yaşadıklarımız değil, bunlara karşı yarattığımız düşüncelerin nedeniyle ortaya çıkan hislerimiz.
 Mutsuz ve endişeli olmamızın sebebi düşüncelerimizin bize neler hissettirdiğidir. Basit bir tabirle nasıl düşünürsek öyle hissederiz. Bu konu da aslında düşüncelerinizi kontrol ederek nasıl hislerinizi yumuşatabileceğinizle ilgili. Bu kavramın ilk geçtiği yer Martin Seligman’ın “Öğrenilmiş İyimserlik” adlı 1990 tarihli kitabı.
Seligman, kötümserliği yenip kendinize iyi davranmanız, iyimser olmanız için bunları öneriyor;
1. Başınıza kötü bir olay geldiğinde kişiselleştirmeyin.
Seligman, başınıza kötü bir olay geldiğinde öncelikle bunu kişiselleştirmek, içselleştirmek ve genellemekten kaçınmanız gerektiğini belirtiyor. Bir konuda başarısızlık yaşadığınızda bunun kendi beceriksizliğinizden kaynaklanıp “Ben zaten hak etmiyorum, beceriksizim. Ne yapsam olmuyor.”, psikolojisine girmek yerine, o işi başarmanın mutlaka bir yolunun olduğuna inanma, yaşanan başarısızlığı geçici bir durum olarak görme ve sorunları çözebilmek için başka yollar arama ve denemeye devam etme kararlığındaki bir zihin yapısıyla hareket etmeniz gerektiğini söylüyor.
2. Duygularınıza kendinizi kaptırmayın.
Bir durum karşısında duygularınızın esiri olmayın. Mantığınızı tamamen bir kenara bıraktığınız zaman duygularınızın sizi kontrol etmesine izin verirsiniz ve sonucu hayal kırıklığı olur. Bir kişi size ters gelen bir davranış sergilediğinde sorunu sürekli kendinizde ararken, o insanın moralinin bozuk olmuş olabileceğini unutuyorsunuz. Genelde öyle oluyor ve o insan size ertesi gün samimi davranmaya devam ediyor. Boşuna kafanızı gereksiz bir soruna takmış oluyorsunuz.
3. Kendinizi serbest bırakın.
Olayları kontrol edip, perde arkasında olumsuzluklar aramayı bırakın. Başka ihtimalleri de düşünmeye çalışın. Her şey sizin yüzünüzden olmuş olamaz.
4. İletişim kurmaya çalışın.
Bir arkadaşınızla gerildiğinizde bütün günü kendinize zehir ederek, “Neden böyle oldu?” diye düşünerek geçirmek yerine arkadaşınızla konuşun ve neden böyle davrandığını sorun. Kendinizi sorunların odak merkezi olarak görmeyin. Belki de basitçe gece uykusunu alamadı ve umarsız davrandı. Siz de size böyle davrandığı için kendinizi suçlamaya başladınız. Oysa açıkça konuşmak size daha iyi hissettirecektir.