Unutkanlık ve bunama ile seyreden Alzheimer Hastalığı
genellikle belli bir yaşın üzerinde görülen ve beyindeki sinir hücrelerinin
yaşlanması ile ortaya çıkan bir hastalıktır. Hastalık ilerledikçe, kişi günlük yaşamını
bir başkasının yardımı olmadan devam ettiremez hale gelebilir.
80 yaş üzerinde binde 40-60 oranında görülen hastalık ile ilgili son yıllarda yapılan araştırmalar, düzenli uyku ve yeterli su tüketiminin, Alzheimer bulgularının ortaya çıkmasını geciktirdiğini ortaya koymaktadır.
80 yaş üzerinde binde 40-60 oranında görülen hastalık ile ilgili son yıllarda yapılan araştırmalar, düzenli uyku ve yeterli su tüketiminin, Alzheimer bulgularının ortaya çıkmasını geciktirdiğini ortaya koymaktadır.
Alzheimer’in erken belirtisi genellikle yakın hafıza
kaybıdır. Bununla birlikte konuşma problemleri, kelimeleri hatırlayamamak,
nerede olduğunu ve kiminle görüştüğünü unutmak gibi bulgular verebilir.
Alzheimer’in ilerleyen yaşla ilgisi olduğu bilinmektedir.
65 yaş ortalamasında bin kişide 3 hastada görülürken, 80 yaş
sonrası bu sayı binde 40-60’a çıkmaktadır. Hastalık; yüzde 70 oranında genetik
olduğu düşünülmektedir. Ancak travma, depresyon ve hipertansiyon gibi nedenlere
bağlı olarak daha genç yaşlarda da ortaya çıkabilir. Alzheimer hastalarının
tümünde unutkanlık görülür.
Ancak her unutkanlık Alzheimer olarak
değerlendirilmemelidir. Aşırı stres, yoğun iş temposu, ağır üzüntü ve depresyon
durumlarında da unutkanlık yaşanabilmektedir.
Kalıtımsal faktörler önemli bir neden
Alzheimer’in nedeni kesin olarak bilinmese de ileri yaş
dışında; kalıtımsal faktörler, beyin hücrelerinin ölümü, sinirsel iletimin
bozulması, çeşitli zehirli maddelerin hastalığa yol açabileceği
düşünülmektedir.
Sinir hücrelerinin çalışırken arkalarında bıraktıkları
Beta-amiloid ve tau gibi protein birikintilerinin beyinden temizlenememesi
Alzheimer’ın oluş mekanizması olduğu düşünülmektedir. Alzheimer hastalarının
beyninde biriken protein birikintileri de patolojik olarak görülebilmektedir.
Beyinde temizlenmeyen protein birikintileri, sinir
hücrelerinin kendi aralarında iletişim kaybı yaşanmasına neden olmakta ve
beyindeki sinir hücreleri arasında elektriksel bağlantılar azalmakta ve
Alzheimer Hastalığı belirtileri ortaya çıkmaktadır.
Düzenli uyku beyni temizler mi?
Alzheimer’in nedeni ve tedavisi için yapılan çalışmalar,
beyinde bulunan protein birikintilerinin temizlenmesi üzerine yoğunlaşmaktadır.
İleri yaştaki her kişide bu tür birikintiler görülmeyebilir.
Bu nedenle Alzheimer hastalarında ortaya çıkış nedeni
araştırılmaktadır. İnsan bedeninde yaklaşık 37 trilyon hücre olduğu
sanılmaktadır. Bütün bu hücreler çalışırken bir miktar çöp çıkarır. Bu çöpler,
hücreler arası aralıkta birikir. Bütün bu birikintiler Lenf Sistemi ile
temizlenir.
Beyin kabuğunda 85 milyar hücre vardır. Bu hücrelerin
çalışırken ürettiği artıkları, çöpleri temizleyen bilinen bir lenfatik sistemi
beyinde yoktur. Son yıllarda ABD de yapılan çalışmalarda beyinin de bir
lenfatik sistemi olduğu ve buna Glimfatik sistem (Glymphatic System) adı
verildi.
Bu sistem beyindeki akuaporin denilen su kanallarının
yardımıyla yapılmaktadır. Beyin, kendi ürettiği yaklaşık 150 ml’lik bir su
içinde, beyin omurilik sıvısının (BOS) içinde yüzmektedir.
İleri sürülen bu hipoteze göre BOS sadece beynin etrafında
yer almaz. Tıpkı diğer dokularda olduğu gibi beyin hücreleri arasındaki
birikintileri çöpleri; Alzheimer hastalığına neden olan beta-amiloid gibi
birikintileri de temizler. Bu beyin lenfatik sistemi çalışırken beyin omurilik
sıvısı beyin kan damarları boyunca hareket ederek beyin derinliklerine sokulur
ve hücreler arasındaki çöpleri alarak kan dolaşımına katılmalarını sağlar.
Farelerde yapılan çalışmalarda bu temizlenmenin uykuda daha
çok yapıldığı gösterilmiştir. Beyin uyku sırasında istirahate geçtiği için,
sinir hücreleri arasındaki boşluklar genişlediği ve beyin omurilik sıvısının
daha iyi dolaştığı için temizlik daha hızlı olmaktadır. Günlük düzenli 8 saat
uyuyan bir kişinin beyninde bulunan protein birikintileri daha iyi
temizlenebildiği için Alzheimer’in belirtilerini geciktirmek de
mümkün olmaktadır.
Yeterli su tüketimi beyin sıvısını yeniler
Su, vücut için temel ihtiyaçtır ve sağlıklı bir bünye için
suyun yeteri kadar tüketilmesi gerekmektedir. Bazı zararlı bileşenler de
dolaşımda bulunan suyun etkisi ile vücuttan uzaklaştırılmaktadır. Normalde
yaklaşık 1400 gram ağırlığında olan beyin, beyin omurilik sıvısının içinde yer
aldığı için 25 gram olarak hissedilmektedir.
Beynin içinde bulunduğu beyin omurilik sıvısı, düzenli su
tüketiminde günde 3 kez yenilenmektedir. Bu yenilenme durumu da beynin protein
birikintilerinden daha iyi temizlenmesine olanak sağlamaktadır. Kişinin susuz
kalması ya da günlük düzenli su tüketimini aksatması vücutta birçok soruna
neden olabileceği gibi beyin omurilik sıvısının azalmasına da yol açmaktadır.
Düzenli uyku ve su tüketimiyle erken dönemde ortaya çıkabilecek Alzheimer
belirtileri, daha ileri yaşlara ertelenebilir.
YAZAN: Beyin Sinir ve Omurilik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr.
Gökhan Akdemir