Koronavirüs Krizinin Bilmeniz Gereken 7 Psikolojik Sonucu

The Lancet adlı bilimsel dergi yakın bir zaman önce koronavirüs salgınının psikolojik sonuçları üzerinde yapılmış bir çalışma yayınladı. 
Nüfus 10 gün boyunca ev hapsindeydi ve psikologlar da bu tip bir durumun etkilerini analiz edebilmek için bu fırsatı kullandı. Bu bilgilere ve güncel durumumuzda yapılan gözlemlere dayanarak koronavirüs dolayısıyla ortaya çıkabilecek psikolojik sonuçların aşağıdakiler olabileceğini tahmin edebiliyoruz:

1. 10 günden uzun bir süre boyunca devam eden sınırlamalar stres yaratır

Koronavirüsü engellemek ve hatta hastalığın kendisini aşmak için (semptomlar hafif olduğunda) alıyor olduğumuz önlemlerden bir tanesi karantinaya girmektir.
Birçok ülkedeki güncel izolasyon süresi 15 gündür. Bu çalışmadaki uzmanların, King's College Londan'dan uzman doktorlar olan Samantha Brooks ve Rebecca Webster’ın görebildikleri bir şey, 10 günün sonrasında zihinsel sağlığımızın sıkıntılı bir duruma girmeye başladığıdır.
11. günden itibaren stres, gerginlik ve anksiyete artar. Bundan dolayı eğer 15 günden daha uzun süren bir sınırlama empoze edilirse bunun etkileri birçok insan için çok daha karmaşık ve başa çıkması daha zor hale gelir.


2. Enfeksiyon korkusu mantıksız hale gelir
Koronavirüs dolayısıyla ortaya çıkan en bariz psikolojik etkilerden bir tanesi enfeksiyon korkusudur. Bir salgın ya da pandemik durumu devam ettiğinde insan zihni mantıksız korkular geliştirmeye başlar.
Güvenilir bilgilere sahip olmamız önemli değildir. Güvenlik önlemleri hakkında uyarılmış olmamız (ellerimizi yıkamak, bir metrelik mesafe bırakmak…) önemli değildir. Yavaş yavaş, giderek daha da temelsiz hale gelen korkular geliştiririz.
Ayrıca, enfeksiyonun yediğimiz yiyeceklerden gelebileceği ya da evcil hayvanlarımızın enfeksiyonu bulaştırabileceğine dair mantıksız korkularımız da olabilir. Bunlar üzerine düşünmememiz gereken aşırı durumlardır.

3. Can sıkıntısı ve hayal kırıklığı

Bu çok bariz. Sosyal etkileşimin azaldığı, caddelerde sadece sessizliğin hüküm sürdüğü ve kendimizi evlerimize hapsetmek zorunda kaldığımız bir bağlamda, can sıkıntısı şeytanlarının yanımıza gelmesinin çok uzun sürmeyeceği açıktır.
Bununla savaşmanın birçok yolu olduğunu biliyorsunuz. Ancak günler geçtikçe ve belirsizlik büyüdükçe hayal kırıklığının acısı yüzeye çıkmaya çoktan başladı. Yaşam stilinizi devam ettirememek, hareket özgürlüğüne sahip olmamak daha karmaşık ve problematik duyguların ortaya çıkmasına sebep oluyor.

4. Temel ürünlerin eksikliği ve panikle satın alma durumu

Bir salgın ya da pandemi bağlamı söz konusu olduğunda zihin genellikle dürtüler ile hareket eder. Bunun etkilerinden bir tanesi panikle alışveriş yapmaktır.
Abraham Maslow'un klasik ihtiyaçlar hiyararşisi piramidini hiç duydunuz mu? Bu piramidin temelinde, insanın iyi hissedebilmesi için ona yiyecek ve temel ürünlerin sağlanması gerektiği söylenir. 

Bir belirsizlik senaryosunda beyniniz dikkatini bu öncelik üzerine odaklar: bu temel ürünler stoğunuzun tükenmemesi gerekir.
Süpermarketlerin tedarik problemleri olmaması önemli değildir. Eczanelerin ilaçlarının bitmiyor olması da fark etmez. Zihniniz sizi bu şeyleri içeren stoklarınızın bitiyor olduğuna ve acele ederek gidip onları almanız gerektiğine inandırmaya çalışabilir.

5. Güvensizlik: Bize tüm bilgileri vermiyorlar!
Koronavirüs dolayısıyla ortaya çıkan psikolojik sonuçlardan bir diğeri yetkili kaynaklara karşı bir güvensizliğin ortaya çıkmasıdır: sağlık kurumları, politikacılar, bilim insanları ve diğer uzmanlar bunların içerisinde sayılabilir. Bu krizler ve belirsizliklerin ortasında bir nokta gelir ki insan zihni bağlantısını kaybeder ve güvenememeye başlar.
Bu, 2003’teki SARS krizinde kanıtlanmış olan bir şeydir. Peki bunun sebebi? Bazen, yetkililer kendi içinde çelişen bilgiler vermişti. Diğer zamanlarda ise farklı hükumet üyeleri, sağlık otoriteleri ve diğer yargı bölgeleri arasında koordinasyon yoktu.
Bunun alışılmadık bir durum olduğunu ve daha önce hiç böyle bir şey ile yüzleşmemiş olduğumuzu aklımızda tutmamız gerekir.
Ayrıca, bu düşmanın, COVID-19’un, tıpkı zamanında SARS konusunda olduğu gibi, bilinmeyen bir düşman olduğunu da hesaba katmalıyız. Yetkililerin tepkileri olaylar ve ihtiyaçlar bazında gerçekleşecektir. Popüler olan güvensizlik bu bağlamda en kötü düşmanımızdır. Komplo teorileri artmaya başlar ve yardım etmekten çok uzaktırlar, onun yerine engel haline gelirler.

6. Psikolojik bozuklukları olan insanlar daha da kötü hale gelebilir
En savunmasız olan nüfus; yani depresyon, fobi, yaygın anksiyete, ve obsesif kompülsif bozuklukları olan insanlar bu bağlamda çok daha fazla acı çekebilir. Bu insanların desteklendiklerini hissetmeleri ve günlerini yalnızlık içerisinde geçirmemeleri hayati bir öneme sahiptir.

7. Herkesin en büyük düşmanı: olumsuz düşünceler
Koronavirüs yüzünden ortaya çıkan psikolojik sonuçların arasında bariz ve oldukça tehlikeli bir faktör de vardır: olumsuz düşünmek. Bu düşünce tipi her zaman korkan ve en kötüsünü bekleyen bir düşünce örgüsüdür. Bu düşünce şekli size işinizi kaybedeceğinizi, hiçbir şeyin asla tekrar eskisi gibi olmayacağını, enfeksiyonu kapacağınızı, sevdiğiniz birinin öleceğini ve ekonominin çökeceğini söyler.

Bu tip düşüncelere kapılmayın. Bunlar size yardımcı olmaktan çok uzaktır, zihninizi karıştırıp içinizdeki en kötü şeyleri ortaya çıkarırlar. Bundan dolayı sağlığınıza dikkat edin, engelleyici önlemleri takip edin ve her şeyden fazla, psikolojik sağlığınıza dikkat edin.
Kriz dönemlerinde sakin kalın ve bağ kurun. Hepimiz hep birlikte bu şeyin içerisindeyiz – hadi zaman ile geçecek bu durumun üstesinden başarılı bir şekilde gelmemiz için birbirimize yardımcı olalım.
KAYNAK: https://aklinizikesfedin.com/koronavirus-krizinin-yedi-psikolojik-sonucu/

BU YAZILARI DA OKUMADAN GEÇMEYİN! TIKLAYIN...
Dünyanın merak ettiği soru: Havalar ısınınca virüs ölecek mi?
Koronavirüs Günlerinde Umut Veren 5 Şey
Koronavirus’ten Zihin ve Ruh Sağlığımızı Korumanın 4 Temeli
Koronafobi'ye dur demenin 15 yolu
Koronaya Karşı Bağışıklık Sisteminiz Ne kadar Güçlü? 8 Soruda Test Edin