Yaşlanma Korkusunu Yenmenin Yolları

  • İnsan asıl umutsuzluğun gölgesinde kaldığında ve geçip giden zamanı takıntı yaptığında yaşlanır. Belki de bu yaşlanmanın kaçınılmaz olduğunu anladığımız zaman olabilir ama kalbin yaşlanması tamamen size bağlı.
  • Zamanın geçip gitmesini kafaya takmamayı öğrensek bile, yaşlanmanın fiziksel sonuçlarından hiçbirimiz hoşnut olmayız.
  • Yılların yükü kimi zaman kemiklerinizde, kimi zaman eklemlerinizde hatta kimi zaman da sevdiğiniz birini kaybetmenin acısıyla ruhunuzda hissettirir kendini. 
  • Hayatınızın bu sonbahar evresinde, yavaş yavaş kendinizi alıştırmanız gereken başka dönemler için güç toplamanız gerekir.
  • Artık yaşlı nüfusun giderek arttığı bir toplumda yaşıyoruz. Üstelik bu “delikanlı yaşlılar” çok aktif, topluluk içinde etkin rollere sahip ve hayatın bu evresinden olabildiğince çok keyif alıyorlar.
  • Belki çoğunuz bilmiyor ancak;  hiçbir şey insanı takıntılı biçimde zamanı düşünmekten daha çok yaşlandırmıyor.
  • Yaşlanma korkusu, gerçekten yaşamak istediğiniz hayatı yaşamadığınızı fark ettiğiniz zaman ortaya çıkıyor. 
  • Yaşlanma korkusunun gölgesi, bugünü bilgece yaşamadığını anlayınca beliriyor.
  • Bu yöntemler yalnızca yaşlanırken duygusal hassasiyet gösteren ve izole olanlar için değil; her gün uygulandığı taktirde her yaştan insan için uygulanabilir nitelikte. Çünkü her şeyden sonra yaş almanın bir dağa tırmanmaya benzediğini göreceksiniz. Er ya da geç bir gün gücünüz tükenecek.
Ancak, berrak bir zihin ve bilge bir kalple zirveye tırmanmayı başaranlar, bulundukları yerden hayatın içinde gizlenmiş olan geniş, sınırsız, özgür ve huzurlu yanları görecekler.

Kalbinizi Genç Tutmanın Sırları

Dünya Sağlık Örgütü, dünya nüfusun ne kadarının gerçekte yaşlanmakta olduğunu ortaya çıkarıyor. 2050 yılında 2 milyar yetişkin olacağı öngörülüyor. 
İnsan ömrü gittikçe uzuyor ve bu nedenle sağlıklı, huzurlu, kültürel aktivitelere ağırlık vererek refah içinde yaşamak yaşlanma sürecinin garantisi olarak görülüyor.
Sosyal hizmetlerden ayrı olarak, geçen zamanla mücadele etmek daha kişisel bir konu. Hayatımızın bu dönemini doğru duygusal ve psikolojik yöntemlerle geçirmeliyiz. Bu yöntemlerin bazıları şöyle:
  1. Öğrenmeyi bıraktığınız ve merakınızı yitirdiğiniz; hayallerden çok hatıralar içinde yaşadığınız zamanda yaşlanmanın gölgesinde kaldığınızı unutmayın. Bu nedenle yapabildiğiniz kadar yeni şeyler öğrenmeyi sürdürün. Yeni bir yemek tarifinden tutun da telefonunuzun yeni özelliklerini kurcalamaya kadar her gün yeni bir şey öğrenmeye çalışın...
  2. Her gününüzün, bir amacı olsun. Her sabah gözlerinizi yeni bir projeye, tamamlanacak bir işe veya zamanı güzel geçirmenizi sağlayacak bir aktiviteye açmayı ihmal etmeyin. Yarım kalmış işlerinizi, yapmak istediklerinizi her sabah bir kağıda not alın ve her gerçekleştirdiğiniz şeyin yanına bir işaret koyun.
  3. Bütün gün evde kalmayın. Arkadaşlarınıza, sosyal aktivitelere, dansa, müziğe ve yürüyüşlere bol bol zaman ayırın. Kendinize zaman ayırın elbette ama bunu abartmayın. Sosyal hayattan kopmayın...
  4. Anın tadını çıkarın-böylece değişen vücudunuzu unutacaksınız- bu arada vücudunuza dikkat edin, onu şımartın ve dinlendirin.

KONUYLA İLGİLİ BU YAZILARIMA DA GÖZ ATMALISINIZ