İşte kaygınızı azaltacak 8 şey:
1. YAZI YAZIN
Yazı yazmak çok eski zamanlardan beri duyguları açığa çıkarma aracı olarak
kullanılmıştır. Duyguları yazmak biriken negatif enerjinin akmasını
sağlarken, olması istenen şeyleri yazmak kişileri rahatlatarak hedef
belirlemeye itecek ve pozitif enerji verecektir.
2. BİTKİLERİNİZE İLGİ GÖSTERİN
2. BİTKİLERİNİZE İLGİ GÖSTERİN
Evlerin paylaşıldığı diğer canlılar olan saksı bitkileri ve varsa ev
hayvanlarını yalnızca beslemek değil, onları doğalarını keşfederek
incelemek, muazzam özelliklerini fark etmeye çalışmak kişileri anlık
telaşlardan çıkarmaya yarayabilir.
Uzun süredir yaşanan salgınla beraber kişiler günlük telaşlı hayatlarında
hayal kurmayı ve imgelemeyi bıraktılar. İmgelemek, zihni hayalleri
gerçekleştirmek için harekete geçirir. Kişiler rahatlamak istedikleri
zamanlarda hayatlarının olmasını istediği şekillerini imgeleyerek ve
sağlıklı oldukları, sevdikleriyle beraber güvende olduklarına odaklanarak
rahatlamaya çalışabilirler.
4. BİLİNÇLENİN VE TEDBİRLERE HARFİYEN UYUN
Herkesin bilinçlenmesi, tedbirlere uyması ve farkındalığını yüksek tutması gereken bu dönemde mevcut kaygılar daha çok, kişinin kendi ve sevdiklerinin sağlığı, işlerinin akıbeti, özlenen eski hayatlara ne zaman dönülebileceği üzerinde yoğunlaşıyor. Sevgi Keleş bu süreç için: “Kaygılarımızı, stresimizi, enerjimizi ne kadar yapıcı şekilde yönetirsek o kadar bu süreçten daha az negatif alarak çıkarız. Burada bilmemiz gereken en önemli şeylerden biri; kontrolümüzde olan şeylere müdahale edip değiştirebileceğimiz fakat kontrolümüzde olmayan şeyleri değiştirmeye çabalamanın herkes için yorucu ve hayal kırıklığına sebep olduğudur. Bunun bilinciyle odağımızı kontrol edebildiğimiz davranışlarımıza ve tedbirlere uyarak kendimize güvenli alanlar oluşturmaya yöneltmeliyiz.” dedi ve önerilerine şöyle devam etti:5. YALNIZ OLMADIĞINIZI BİLİN
Salgınla mücadele kişisel değil, dünya çapında yürütülen bir süreç. Bu dönemde geleceğe umutla bakmak ve insanların var oluşundan bu güne dek bir çok olumsuz koşulu aştığını, değişimlere ayak uydurduğunu, hastalıklara karşı kendini geliştirdiğini bilmek rahatlatıcıdır. Her durumun insanlar için bir öğreti olduğunun bilinciyle sahip olunan imkanların ve güzel anların değeri fark edilmeye çalışılmalı.6. BU SÜRECİ YARIM KALAN İŞLER İÇİN FIRSATA DÖNÜŞTÜRÜN
Eskiden sıradan olan bir çok konuya özlemle bakılan bu günler; evde yarım
kalan kitapları, işleri bitirerek, dinlenerek, alınan her nefesin
kıymetini bilinerek geçirilmeli.
7. STRESİN YÜKÜNÜ EV EGZERSİZLERİYLE ATIN
Kolay olmayan bu süreci deneyimlerken fark etmemiz ve keşfetmemiz
gereken bir çok konu var. İnsan bedeni stresi adrenalin olarak
algılayabiliyor. Bu da kişinin bedeninde depolanmış bir enerji olarak
kalıyor. Bedensel yapılacak egzersizler, enerjinin dengelemesi için
güçlü katkılar sağlayabilir. Tedbirler kapsamında şu an en güvenli yer,
evimiz. Evde yapacağımız aktivelere yoğunlaşmak bizleri
destekleyecektir.
8.EVİNİZDEKİ VE RUHUNUZDAKİ FAZLALIKLARI AYIKLAYIN
Evde yapılabilecek sporlar, çocuklarımızla yapabileceğimiz aktiviteler
dışında; mutfak dolaplarının düzenlemesini, kıyafet dolabının
düzenlenmesini, çekmecelerin düzenlenmesini öneriyorum.
Çünkü evrensel enerji dağınık duran, kullanılmayan, ihtiyaç olmayan her
şeyin ağır bir enerjisi vardır. Yaşamımıza daha fazla bolluk, yenilik ve
yüksek enerji çekmek istiyorsak, işe dolaplardan ve çekmecelerden
başlayabiliriz. Böylece hem bedende biriken enerjiyi atarken hem de
bolluğu evimize davet edebiliriz.”
Sevgi Keleş önerilerine ek olarak “Kişilerin salgın süreci sonrasında kendilerini geliştirmiş ve daha güçlü hissetmeleri; bugünkü düşünce, inanç ve alışkanlıklarına bağlıdır.” diyerek her zamankinden daha pozitif olmamız gereken bu günlerde bilinçli olmaya ve tedbirlere uyum sağlamanın gerekliliğine dikkat çekti.