Aç kalıyorsunuz, koşturup duruyorsunuz ama bir türlü kilo
veremiyorsunuz… Bir bakın bakalım aşağıdaki maddelerin hangisi sizde mevcut?
Yaptığınız kaçamakların farkında değilsinizdir.
Diyetinizi harfiyen uyguladığınızı düşünüyor olabilirsiniz.
Eğer buna rağmen hala kilo vermiyorsanız, o zaman yediklerinizin
miktarını kaçırıyor olabilirsiniz. Mesela çayın yanında yediğiniz o 2 tane
bisküviyi, ya da doğum günü partisinde elinize tutuşturulan pastayı, ağzınıza
attığınız bir avuç fıstığı, ya da yediğiniz grissinileri saymayı
unutuyorsunuzdur belki, ya da farkında olmadan atıştırıyorsunuzdur. Ama bunlar
biriktikçe, kilo verememenizin sebebi olup çıkıverirler. Eğer kilo verememekten
şikayet ediyorsanız, bir beslenme günlüğü tutun ve yiyip içtiğiniz her şeyi
yazın. Haftanın sonunda, eğer dürüstçe her yiyip içtiğinizi yazdıysanız, niye
kilo veremediğinizi göreceksiniz.


Bazı besinleri hayatımızdan tamamen çıkartıyorsunuz.
Diyet denilince çok sevdiğimiz çikolata, tatlı, kuruyemiş,
meşrubat, vb gibi bazı besinleri kesinlikle yememek gelir. Amacınız yaşam
şeklinizi değiştirmek olduğu için bu besinleri hayatımızdan tamamen çıkarmak
yerine tüketim sıklığını ve miktarını azaltmak yeterli olacaktır. Yapmanız
gereken şu: Sevdiğiniz besinlerden ufak bir porsiyonu arada bir yemek.
Haftada 1-2 kez kendinize sevdiğiniz bir besinden bir porsiyon yeme hakkı
tanıyın.
Egzersiz yapmıyorsunuz
Diyete başladığınız zaman aldığınız kalori kadar
harcadığınız kalori miktarına da dikkat etmeniz gerekmektedir. Tabii ki
egzersiz olmadan da kilo verebilirsiniz. Ama egzersiz metabolizmanızı
hızlandıracağından, daha kısa sürede kilo vermenize yardımcı olacaktır. Haftada
yapacağınız 25-30 dakikalık tempolu yürüyüşlerin size faydası çok olacaktır.
Asansör yerine merdiveni kullanmak, toplu taşıma araçlarından erken inmek ve
eve, işe yürümek, bisiklete binmek diğer aktiviteler arasında alıyor.
Her gün tartılıyorsunuz
Diyetin en güzel kısmı, tartıldığınızda ibrenin sola doğru
kaydığını görmektir. Sağlıklı beslenme programına başladıktan sonra her gün
tartının üstüne çıkmak, bir an önce sonuç almanızı ya da bunun hızlanmasını
sağlamaz. Sağlıklı tartı alınması birçok olayı etkiler. Sağlıklı bir
tartım; haftada 1 kez, aynı tartıda, sabah kalkınca aç karnına ve tuvalete
çıktıktan sonra (dışkılama sonrası), giysisiz yapılır. Mevsime göre,
hormonlarınızın durumuna göre su tutumu değişebilmektedir. Bunun dışında
kabızlık durumunuz, kullandığınız bir ilacın vücudunuzda su tutmaya yol açması,
tuzlu besinleri fazla tüketmeniz yüzünden veya bol su içmediğiniz için de
vücudunuz su tutabilir. Bu sebeple, zaman zaman kilo almadıkları halde, almış
gibi hissederek endişelenirler. Bu da diyeti zorlaştırır. Çünkü kişi kilo
veremediğini düşünerek demoralize olur ve kilo veremediğini düşünerek diyeti
bırakabilir. Başarılı bir diyette kilo kaybı yavaş ve daha kalıcıdır.
Light ürünlerin tüketiminin sınırsız olduğunu düşünüyorsunuz
Diyetlerde yapılan en büyük hatalardan biriside kalorisi
azaltılmış ürünlerin (light ürünlerin) tüketiminin sınırsız olduğunu düşünmek.
Oysaki bu besinlerinde tüketilmesi gereken miktarlar sınırlıdır ve belirli
oranlarda kalori içerirler.
Sodalı içecekler ve meyve suları tüketiyorsunuzdur.
Sağlıklı şekilde beslenip, abur cubur tüketmiyor
olabilirsiniz ama özellikle bol miktarda sodalı içecek ve meyve sularından
tüketip, kremalı kahve içip, kahve ve çaya şeker koyuyorsanız, kilo vermede
gene problem yaşayacaksınız demektir.
Porsiyon miktarına özen göstermiyorsunuzdur.
Porsiyon ölçmek, insanı diyetten soğutan bir başka konu.
Buradaki problem şu: Diyet birkaç hafta sıkı sıkıya uygulandıktan sonra, diyeti
yapan kişi porsiyonların miktarını artık bildiğinden emin olarak, buna eskisi
kadar özen göstermemeye başlıyor. Tabii bu arada, porsiyon miktarı farkına
varılmadan giderek artıyor. Bunun önüne geçmek için, markette alışverişinizi
yaparken, ihtiyaç duyduğunuzdan fazlasını satın almayın. Eğer ekmeği kalın
dilimlemek gibi bir eğiliminiz varsa, o zaman da dilimlenmiş ekmeği alın.


Moda diyetleri deniyorsunuzdur.
Moda diyetler belli bir besin ya da besin grubunu diyet
programın dışında tutmaya yönelik olduğundan, bağlı kalınmaları ve başarılı
olunması zor diyetlerdir. Sağlık açısından da yeterli ve dengeli beslenmeyi
sağlayamadıklarından büyük problemlerin yaşanmasına neden olabilirler. Sürekli
farklı diyetleri denemek metabolizma hızınızı da olumsuz yönde etkileyecektir.
Bunun için yaşınıza, cinsinize, kilonuza, sağlık durumunuza, metabolizma
hızınıza uygun diyeti bir uzman yardımıyla birlikte yapmalısınız.
Tiroid hormonunuz yavaş çalışıyordur.
Tiroid hormonu hayatımızı yöneten ana hormonların başında
geliyor. Tiroid hormonunun yavaş çalışmaya başlaması ve TSH değerinin
yükselmesiyle ortaya çıkan hipotiroid hastalığı zayıflamaya engel olan bariyerlerin
başında yer alıyor. Teşhis ve tedavisi yapılana kadar kilo vermeyi yavaşlatan
hipotiroid hastalığı, kimi durumlarda zayıflamayı imkânsız hale getirebiliyor.
Bağışıklık sisteminin tiroid hormonlarına saldırmasıyla oluşan haşimato isimli
oto-immün hastalığı da kilo vermeyi zorlaştırmakta ve yavaşlatmaktadır.
Stresle alarm veren vücut kilo kaybını durduruyordur.
Vücudun stres hormonu olarak bilinen kortizol, gereğinden
fazla salgılandığında alarma geçen vücut yapılan diyete rağmen kilo kaybını
durdurabiliyor. Kan seviyelerinin sabah saatlerinde ölçülmesi ile
yüksekliği tespit edilen kortizol hormonu, mutlaka doktor kontrolünde
araştırılması gereken bir durumdur.


İnsülin direnci sorununuz vardır.
Toplumumuzda sıkça rastlanan ve kilo verme hızını ciddi
oranda olumsuz etkileyen insülin direnci, vücutta insülinin salgılandığı fakat
etkisini yitirdiği için metabolizmanın yavaş çalışmasına neden olmaktadır.
Günümüz toplumunda insülin direncinin bu denli sık görülmesinin en temel nedeni
hareketsizliktir. Fiziksel aktivitenizi artırmanız insülin duyarlılığınızı da
artıracaktır.
İnsülin hormonu sorunlarında hesaplanmayan karbonhidrat şişmanlatıyor!
İnsülin hormonunun vücutta salgılanamaması durumunda ortaya
çıkan Tip-1 diyabet hastalığında hastalar ihtiyaçları olan insülin hormonunu
dışarıdan enjeksiyon uygulamasıyla almaktadır. Burada en çok dikkat edilmesi
gereken nokta kan şekeri dengesini sağlamak için insülin yapılırken, hastanın
günlük olarak alacağı karbonhidrat miktarının iyi hesaplanmasıdır. İyi hesaplanamayan
günlük karbonhidrat alımı hastaya hızlı kilo alımı olarak geri
dönmektedir.
Demir seviyeniz düşüktür
Demirin vücutta depolanmış hali olan ferritin seviyesinin
düşmesi de kilo vermeyi zorlaştıran etkenlerin arasında yer almaktadır. Vücuda
oksijen taşıyan demir mineralindeki düşüş vücuda taşınan etkin oksijenle
birlikte metabolizma hızını ve yağ yakımını yakından
etkilemektedir.
D vitamini yetersizliği vardır
Yapılan son bilimsel araştırmalar, toplumumuzda en yaygın
sağlık sorunlarından biri olan D vitamini yetersizliğinin de kilo almaya sebep
olduğunu ortaya koymuştur.
Amacınız yaşam şeklini değiştirmek değil, kısa süreli diyet yapmaktır.
Kilo vermede başarılı olmanın tek yolu, bunu, hayat
tarzınızda yapacağınız bir değişiklik olarak görmektir. Diyete başlarken ben
yaşam şeklimi değiştiriyorum ve bundan sonra yediklerime dikkat edeceğim, hep
bu şekilde besleneceğim mantığıyla yaklaşırsanız kilo vermek ve verdikten
sonrada korumada da büyük başarı sağlamış olursunuz.
Kısa dönem boyunca aç kalmayı diyet olarak algılayanların
elde edeceği tek şey, kısa zamanda diyeti bırakmak olacaktır. Bu sebeple de
sağlıklı ve dengeli bir beslenme programını yaşam şekli olarak benimsemeniz
gerekmektedir.