Serotonin ne işe yarar?
Serotonin, beyindeki mesajların
bir bölgeden başka bir bölgeye aktarılmasını sağlar. Serotonin alıcılarına
sahip beyin hücrelerinin çokluğu sebebiyle bu hormonun düzeyinin psikolojik
süreci düzenlemek kadar psikolojik fonksiyonlar üzerinde de etkili olduğuna
inanılıyor.
Yani beyindeki yaklaşık 40 milyon kadar hücrenin çoğu
doğrudan veya dolaylı olarak serotonin düzeyinden etkileniyor. Bunların
içinde ruh haline, arzuya, cinsel işleve, iştaha, uykuya, hafızaya,
öğrenmeye, vücut ısısına ve bazı sosyal davranışlara bağlantılı
hücreler yer alıyor. Vücudun geri kalanı için ise, bu nörotransmitter
kardiyovasküler sistem, kaslar ve endokrin sisteminin de dahil olduğu pek çok
fonksiyonu etkiliyor.
Serotonin ve depresyon arasındaki ilişki
Pek çok araştırmacı, serotonin dengesizliğinin depresyona
kadar varan çeşitli psikolojik durumlara neden olduğuna inanıyor. Oluşabilecek
sorunlardan bazıları:
- Beyin hücrelerindeki serotonin miktarının azalması
- Üretilen serotonini alacak alıcı bölgelerin azalması
- Alıcı bölgelere serotonin göndermede başarısızlık
- Serotonin üretiminde temel amino asitlerden biri olan triptofan yokluğu
Uzmanlara inancına göre, bu biyokimyasal olumsuzluklardan
herhangi birinin ortaya çıkması depresyona, obsesif kompulsif bozukluğa,
anksiyeteye, panik atağa hatta aşırı öfkelenmeye sebep olabiliyor. Ancak, yine
de serotonin ve depresyon arasındaki bağlantı hakkında yapılan araştırmalar
sürüyor.
Nöronlarım yeterli miktarda serotonin üretiyor mu?
Serotonin azlığına işaret eden semptomlar arasında sık sık
sinirlenme, acıya aşırı hassasiyet, aşırı karbonhidrat ihtiyacı ve tüketimi,
kabızlık ve sindirim sorunları yer alıyor.
Diğer işaret ve belirtiler ise
şöyle: Gün ışığından yeterince yararlanmamaya bağlı mutsuzluk, genel anlamda
başkalarına bağımlı olma, değersiz hissetme, uykusuzluk, düşük özgüven ve
düşük bilişsel fonksiyon.
Karbonhidrat açısından zengin yiyecekler yeme isteği
Herkesin bildiği gibi, hamburger, çikolata, şekerleme,
atıştırmalıklar ve diğer hamur işleri karbonhidrat bakımından oldukça zengindir
ve serotonin miktarını doğrudan etkiler. Bu nedenle serotonin miktarı az olan
insanlar karbonhidrat zengini bu tür yiyecekleri sık sık tüketme eğilimindedir.
Bu yiyecekler geçici olarak serotonin miktarını artırıp daha
iyi hissetmenizi sağlar. Fakat, tükettikten kısa sonra serotonin miktarı
yeniden fark edilir şekilde azalır. Bu azalma, uyuşukluk, endişe ve depresyon
gibi duygular hissedilmesine neden olur.
Serotonin seviyeniz düşükse ne yapmalısınız?
Mümkünse ilaç kullanmadan doğal yollardan serotonin
seviyenizi artırmayı deneyin. İşte bu yöntemlerden bazıları:
- Keyif aldığınız şeylerle uğraşın. Acı çektiren değil, eğlendiren egzersizler yapın.
- Triptofan açısından zengin protein ağırlıklı besinler tercih edin.
- Sebze, kuru meyveler, baklagiller ve diğer tahılları tüketerek beynin triptofanı işlemek için ihtiyaç duyduğu şekeri karşılayabilirsiniz. Bunun için çok fazla karbonhidrata ihtiyaç yoktur. Bu nedenle sebze, kuru meyve, baklagiller ve tahıllar sizin için yeterli olacaktır.
- Yağ ve basit şeker içeren gıdalardan uzak durun.
- Omega-3 açısından zengin besinler tercih edin.
- Kafein tüketimini sınırlayın.
- Uykunuzu alın.
- B vitamini, özellikle de B6 vitamini almaya çalışın. Bu vitamin beyinde serotonin üretimi ve fonksiyonu açısından önemlidir.
- Açık havada zaman geçirin ve güneş ışığından faydalanın.
- Meditasyon ve diğer zihin iyileştiren yöntemlere başvurun.