Bunları Kesinlikle Yapmalıyım!


Bırakmalıyım!

Fazladan yediğim yemeği, gereksiz aldığım giysileri
Canım sıkılmasın diye art arda dizdiğim korkularımı bırakmalıyım…

Yapmalıyım!..

İçimde kalan her şeyi yapmalıyım
Çünkü hayat bazen o kadar namussuz ki;
İçimde kalan ne varsa zamansız getirir bir gün önüme…

Gitmeliyim!

Alıp başımı gitmeliyim o hep özlediğim yerlere
Bir tren ya da yolcu otobüsünün cam kenarında kitap okumalı
Yılda bir kez de olsa Gümüşlük’te gün batımını izlemeliyim…

Savaşmalıyım!

Kibrimi ve gururumu törpülemeli, öfkemi artık dizginleyebilmeliyim…
Bazen birine, bir şeye ihtiyacım olduğunu anlayabilmeli
Ve gerektiğinde en güçsüz parçamı olanca çıplaklığıyla ortaya koyabilmeliyim.

Daha az şey bilmeliyim!

Bildiğim her şey, hiçbir şey bilmediğimi yüzüme vuruyor aslında… Ettiğim büyük lafların boyunu küçültmeliyim…

Heyecanlanmalıyım!

Kalbim bir kez da olsa çarpmalı heyecanlı bir buluşma öncesi
Yaşımı, başımı unutmalı ne diyeceğimi şaşırmalıyım
Heyecandan ter basmalı yüzümü, kendimi tam bir aptal gibi hissetmeliyim…

Merak etmeliyim!

Yeni doğmuş bir bebeğin elini tutmalı
Doksan yaşındaki bir adamın hikâyesini dinlemeliyim…

Ağlamalıyım…

Ama acıdan ama coşkudan içim dolup taştığında
Kendim dâhil kimseyi umursamadan ağlayabilmeliyim…
Ağlamak; içimin yıkanmasıdır.

Sevmeliyim!

Hem de öylesine sevmeliyim ki;
Sevmediğim ve affetmediğim hiç kimse kalmamalı yeryüzünde
Ve bir kez de olsa ölmeden,
Sokak ortasında deli gibi
SEVİYORUMMMM diye haykırmalıyım!

Serpil CİRİTCİ