Sevgili hocamız Prof. Dr. Osman Müftüoğlu’nun benim çok beğendiğim bir
yazısıyla yeniden karşılaştım. Bizleri çok ilgilendiriyor...
Her yaş önemlidir ama ellinci yaş en ayrıcalıklısı ve en mühimidir. Çünkü
‘ömrün gölge çizgisi” gibidir. Sonrasında çok şey değişir...
Hayat kalitenizi iyileştirmek, geride kalan zamanı daha güzel geçirmek
ve size tanınan sürenin hakkını daha çok vermek istiyorsanız ellinci yaş ve
takip eden yıllarda alacağınız her kararı önemseyin.
Önemseyin zira zaman ilerledikçe “yaşlanacağınızı” mı, yoksa “yaş
alacağınızı” mı bu kararlar belirleyecektir. Gelin bu önerimi iyi değerlendirin
ve hakkını verin. Bundan sonraki hayatınıza (yaşınızın 50, 60, 70 olması fark
etmiyor) yeni anlamlar yükleyip olumlu değişimler ekleyin. Her şeyden önce de
eski yanlışlarınızdan vazgeçin.
DEĞİŞİME AÇIK OLUN
Unutmayın! Ellisinden sonrası hayatı daha iyi kavrama, kendimizi daha
iyi anlama zamanıdır. Olgunlaşma ve bilgeliğe doğru yol alma, ömrün geri
kalanını fazlalıklarından arındırmadır. Hafifleme, basitleşme ve yavaşlamadır.
Değişime açık olmadır.
Yeri gelmişken, Andre Maurois’in şu cümlelerini bir kez daha
hatırlayalım:
“Gençlikten yaşlılığa geçiş o kadar yavaş ki insan bunu pek fark
edemiyor. Bahar yazın yerine geçerken de, kış sonbaharın yerini alırken de farkına
varamıyor. Yaz sonunu yoklayan sonbahar kış yolculuğuna yaprakların arka
yüzünde belli belirsiz sarı lekelerle başlıyor.”
Kış mutlaka gelecektir.
Ama onun nasıl geçeceğini sadece kader çizgimiz değil, biraz da bizim
kararlarımız, tavırlarımız ve yaptıklarımız belirleyecektir.
YAŞLILIĞA EKONOMİK OLARAK DA HAZIRLANIN
Yaşlanan insanın beklentileri üç aşağı beş yukarı (dünyanın her yerinde
her gelir ve eğitim düzeyinde) aynıdır: Başını sokabilecek bir evinin olması.
Kimseye muhtaç olmamak.
Fiziksel, ruhsal ve sosyal açıdan işlevlerini rahat rahat
sürdürebilmek. Sağlıklı ve sağlam kalabilmek. Ne var ki bunların tamamı biraz
da ekonomik bağımsızlık ve yeterlilik gerektiren şeyler.
BİRİKİM YAPIN
Dolayısıyla yaşlanan birinin en büyük ihtiyacı ve kaygılarından biri de
mali meseleleri çözmek olmalı.
Yaşlılıktaki sağlık giderleri için sigortalanmak, yaşam giderleri için
birikim yapabilmek mühim ayrıntılar.
Diğer taraftan yaşlılıkta mali açıdan kendinizi güvende hissediyorsanız
yaşamınızdan büyük bir stres nedenini de eksiltmişsiniz demektir. Bu nedenle
yaşlılığa ekonomik olarak da hazırlanmanızda fayda var. Tabiî ki imkânlarınız
ölçüsünde.
KIŞI ÖNLEYEMEZSİNİZ AMA...
Daha önce de yazmıştım, hatırlatayım: Boşuna kafa patlatmayın. Canınızı
da fazla sıkmayın; kışı, yani yaşlanmayı önlemek mümkün değil.
Kışı önleyemezsiniz ama azıcık geciktirebilir, dozu ve şiddetini değiştirebilirsiniz. Hatta onu sorunsuz ve keyifli bir mevsim haline bile getirebilir, soğuk ve fırtınalı kış gecelerini–yaşlılığınızı- sıcacık yuvanızda sağlık, huzur ve mutluluk içinde geçirebilirsiniz. Özeti şu: Kışı şiirler, şarkılar, dostlar, torunlar, güzel anılarla mı, yoksa sorunlar ve hastalıklarla mı geçireceksiniz? Kararı siz vereceksiniz. Eğer ilkini istiyorsanız kışa iyi hazırlanıp yaşlılığınızı huzur, keyif ve mutluluk dönemine çevireceksiniz. Ya da tersi olacak. Seçim sizin.
Kışı önleyemezsiniz ama azıcık geciktirebilir, dozu ve şiddetini değiştirebilirsiniz. Hatta onu sorunsuz ve keyifli bir mevsim haline bile getirebilir, soğuk ve fırtınalı kış gecelerini–yaşlılığınızı- sıcacık yuvanızda sağlık, huzur ve mutluluk içinde geçirebilirsiniz. Özeti şu: Kışı şiirler, şarkılar, dostlar, torunlar, güzel anılarla mı, yoksa sorunlar ve hastalıklarla mı geçireceksiniz? Kararı siz vereceksiniz. Eğer ilkini istiyorsanız kışa iyi hazırlanıp yaşlılığınızı huzur, keyif ve mutluluk dönemine çevireceksiniz. Ya da tersi olacak. Seçim sizin.