50’den Sonra Yaşlı Büyüklere Bakmak… 11 Tavsiye




Bizlerin yaşında tam feraha erecekken, birçoğumuzun yaşantısına ya torun bakmak girer; ya da yaşlı ve yalnız yaşayamayacak durumda olan anne babaların bakımı…

Büyüklerle yaşamak, hassas bir konu… Bir yandan kendi enerjimizin düştüğü ve sağlık sorunlarımızın görüldüğü yaşlardayız; diğer yandan başımızın tacı anne-babalarımız artık yalnız yaşayamayacak ve bakıma muhtaç hale gelmiş olabiliyor. Hele bir de torun bakmak zorunluluğu varsa hayat biraz daha yorucu hale gelebiliyor…



Bu durumda, zaman zaman kendinizi stres altında, endişeli, sinirli ve öfkeli hissedebilir, kendinize acıyabilir, hayatın size dayattığı bu durumdan şikâyetçi olabilir, hemen arkasından derin bir suçluluk duyabilirsiniz. Bu son derece doğal ve arada böyle hissetmek sizin “kötü evlat” olduğunuz anlamına gelmez… Yeter ki bu duygularınız sürekli olmasın: ve onlarla baş etmenin yollarını bulun…

Yaşlı büyüklerimize bakmanın hiç tartışılmayacak bir görev olduğunu düşünenlerden biriyim. Ancak sizler şartlarınız gereği bir bakımevine emanet etmeyi seçmiş olabilirsiniz, Hiç sözüm yok, saygı duyarım. Herkes kendi yaşadıklarını bilir çünkü… Ben birlikte yaşamak durumunda kalanlara hayatı biraz olsun kolaylaştırmanın yolları konusunda kendi deneyimlerimden yola çıkarak önerilerde bulunacağım…

  1. Yaşlı büyüğünüzün sizden fazla beklentisi olabilir, hayatınızı zor; hatta dayanılmaz hale getirebilir; her şeyinize çok karışıyor olabilir; inatçı olabilir; bakımı ile ilgili zorluk çıkarabilir… Bunlar günlük stresi artıran ve gerçekten sorun olan şeylerdir…
  2. Yaşlınız Alzheimer ise ve son aşamalarda ise bununla ilgili mutlaka eğitimler alın. Eğer ciddi bir demans –unutma- sorunu yaşamıyorsa, kendisinin bakımı, sağlığı, uyumsuz ya da günlük hayatı zorlaştıran davranışları ile ilgili anlayacağı şekilde tane tane anlatın. Unutmayın; o kişi, bir anne ya da baba… Sizi mutlaka anlayacak ve size yardımcı olmak için elinden geleni yapacaktır.
  3. Yaşlınıza mutlaka bağımsız bir yaşam alanı,  bir oda ayırmaya çalışın… Odasında kendi sevdiği, hayatı boyu alışkanlıkları olan objeleri mutlaka tutun. “Bu eski, bu işe yaramaz, bu kalabalık ediyor” diyeceğiniz çok eşya olacağından eminim. Ancak bunları ayıklarken bile, büyüğümüzün eski kendi yaşantısı içinde anlam yüklediği şeyleri mutlaka odasında tutmaya ve ulaşılabilir kılmaya çalışın. Eşyası ile bağlantı, ona hayatının darmaduman edilmediği hissini verecek, onu huzurlu kılacaktır.
  4. Birlikte yaşadığınız başka aile sakinleri varsa –eşiniz, çocuklarınız, gelin ya da damatlarınız veya torunlarınız gibi – yaşlının bakımı, sağlığı, psikolojisi ve kendi yaklaşımınız konusunda mutlaka bilgilendirin. Bu sizin yaşamınızı kolaylaştıracaktır. Ayrıca diğer aile üyelerinin de durumu bilmesi ve kabullenmesi gerekir; çünkü bu durum onlar için de yaşamın bir gerçeğidir.
  5. Yaşlınızın sağlığını yakından takip edin ve doktorlarından kısa, uzun ve orta vadede neler bekleneceği konusunda net bilgiler almaya çalışın. Karşılaşacağınız durumlara kendinizi hazırlamaya çalışın.
  6. Diğer üyelerden mutlaka yardım isteyin. Onlar da belirli görevler konusunda mutlaka sorumluluk alsınlar. Örneğin sağlık ocağına ilaçların yazdırılması, birinin görevi olsun ve hep o işi takip etsin... İnsanlar emek vermedikleri, sorumluluk almadıkları konularda daha hoyrat davranabilirler çünkü.  
  7. Bakmakla yükümlü olduğunuz büyüğünüz ile geçmişte büyük sorunlar yaşamış olabilirsiniz. İletişim kurmanız zor olabilir. Ancak artık bunları geride bırakmak durumundasınız. Çünkü bu en çok sizi yorar. Gerekirse bir psikologdan destek alın ve mutlaka doğru iletişim kurmaya çalışın.
  8. Yaşlınıza ilişkin dertleşmek istediğinizde bunu sakın aile üyeleri ile yapmayın. Bir dostunuz arkadaşınız ile yapın. Çünkü sizin edeceğiniz 1 kelam, diğer üyeleri yaşlınıza karşı doldurur ve onlar daha ilgisiz, daha kötü davranmaya başlayabilirler. Unutmayın, sizin değer verdiğiniz bir eşyayı bile, sizi sevenler özenle korurlar… Onlar için yaşlınızın onların hayatına getirdiği yük ve sorunlar, “annem seviyor, eşim için çok değerli” gibi gerekçelerle çok hafifler ve taşınması kolaylaşır… 
  9. Yardım istemekten çekinmeyin. Eğer yaşlınızın sizden başka evlat (ya da gelin damat) sahibi ise, onlarla mutlaka oturup ciddi bir şekilde konuşun. Onlardan imkânları ölçüsünde maddi veya manevi destek isteyin. Haftada 1-2 gün bakıcı çağırmak, ya da ihtiyacı olan pahalı destek ilaç vitamin gibi şeylere harcama yapabilmek sizin için önemli bir destektir.  
  10. Belirli zaman dilimlerinde yaşlınızı emanet edip, dışarı çıkabileceğiniz bir düzenleme yapın. Candan bir komşunuz bile, ayda bir iki yarım gün sizin için anne-babanızın yanında durabilecektir. Sizin nefes almanız, kendi hayatınıza ilişkin bir şeyler yapabiliyor olmanız, sizi rahatlatır.
  11. Kendi beden ve ruh sağlığınıza iyi bakın… Unutmayın siz iyi olmazsanız büyüklerinize de faydanız olmayacaktır. Yaşlınızın bakımını hayatınızda bir “yük” değil de; “kutsal ve gönülden yapılan bir görev” olarak yürütebilmeniz için bu çok önemlidir.

50'den Sonra Kadın(NG)