50'den Sonra Saç Şekli Seçmenin 4 Ana Kuralı


Saç renginizin, kesiminin ve tarama modelinin görüntünüzü ne kadar değiştirebileceğinin farkında mısınız?
Burada bahsettiğim genç görünmenin ötesinde bir şey...  İlla beyazları kapatmak, illa kısacık kestirmek ya da dalga dalga uzatmak zorunda değilsiniz. Bu tür klişe görüşlere aldırmadan yüzünüze, tarzınıza, ruhunuza en iyi gidecek, sizi en iyi ifade edecek rengi, şekli ve kesimi bulmak mühim olan.

Ben buradaki görüntülerden çok etkilendim. Aynı yüz, aynı kıyafet, ama bambaşka görüntüler ortaya çıkmış. Ne dersiniz? Siz de güvendiğiniz bir kuaföre ya da güvendiğiniz bir arkadaşınızın tavsiyeleri ile kendinize en yakışan modeli bulabilirsiniz...

Bence bu konuda şu 4 kriteri göz önünde tutmak lazım:

1- Canım en çok nasıl istiyor? 

Boyamak mı? beyaz bırakmak mı? sarışın olmak mı? genç görünmek mi?.....Bu sorular uzar gider. Öncelikle bu soruları eleyerek tek bir cevaba ulaşın.

2- Genel giyim ve hayat tarzım içinde nasıl rahat ederim? 

Klasik giyimi seven biriyseniz eflatun rengi saçlarla rahat edemezsiniz örneğin. Ya da tersi de doğru. Günlük hayatınızı kot pantolon ve sweet shirtlerle geçiriyorsanız, klasik kesilmiş bir saç size çok uymayabilir...

3- Seçtiğin saçın kullanımı benim enerjime uygun mu?

Benim gibi tembel biriyseniz, günlük bakım ve bigudi ya da gön isteyen bir saç şekli sizin için tercih edilmemelidir. Bu durumda kullanımı en rahat olacak kısaya da uzun bir modeli seçmelisiniz.

4-Seçtiğim modelin kullanım, saçımın sağlığına uygun mu?

Saç sağlığınız önemli bir konu. Eğer yıpranmış, incelmiş, dökülmüş bir saçınız varsa o zaman boyamaktan, kimyasallardan ve günlük fön ve maşa gibi işlemlerden kesinlikle uzak durmalı, ve bu şartlarda rahat edeceğiniz bir modeli seçmelisiniz...

Şimdi şu örneklerin öncesi ve sonrasına bakalım.? Harika değil mi? 





50'den Sonra Hayat (NG)